DİĞER
Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstemeyenler vesilesiyle Erol Üyepazarcı ile yaptığımız söyleşinin ikinci bölümü: Popüler romanlar yazıldıkları dönemin aynası sayılabilir mi? Neden bazı eserler yazıldıkları dönemde çok popülerken zamanla tamamen unutulur? Uyarlama ile intihal birbirinden nasıl ayrılır? Popüler bir roman eleştirel olabilir mi? Yoksa “kanon” anlayışımızda bir yanlışlık mı var? Popüler edebiyatta kadın okurların ve kadın yazarların rolü…
"“O Kırılan Senin Oyuncağındı”, aşırı estetize edilmiş içi boş eserlerle anlatımcı, abartılmış tasvirler içinde sunulan bir sergi değil; Avşar Gürpınar düşüncelerimize ve hayal gücümüze alan bırakan, özgür bırakıldığımız bir kapıdan içeri sokuyor bizleri."
Mekruh için bir yerin hangi dinden hangi ırktan olduğu değil, hangi parayla dolu olduğu önemli olduğundan Amerigonya’dan hoşlanmasa da parasına tapar, o şehrin parasını küplerde biriktirmekten özel bir zevk alırmış
Mekruh, ESERİM dediği bu şehirle övünüyordu artık. Her şey tam istediği gibiydi. Alçaklar alçaklarla yarışıyor, zulüm zulmü besliyordu. Devlet düşmanlardan temizlenmişti, farklı düşünen herkes sarayın dışına atılmıştı...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık